BORÇLAR HUKUKU

Borçların kaynaklarını, doğuşları yönünden sözleşmeden doğan borçlar, haksız fiilden doğan borçlar ve sebepsiz zenginleşme olarak ayırmak mümkündür.

*SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BORÇLAR



Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Kanunda aksi öngörülmedikçe sözleşmenin geçerliliği şarta bağlı değildir. Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir; öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.

ÖZEL BORÇ İLİŞKİLERİ
Kanun tarafından düzenlenen sözleşmeler şu şekildedir; Satış sözleşmesi, Mal değişim sözleşmesi, Bağışlama sözleşmesi, Kira sözleşmesi, Ödünç sözleşmeleri, Hizmet sözleşmeleri, Eser sözleşmesi, Yayım sözleşmesi, Vekalet ilişkileri, Vekaletsiz iş görme, Komisyon sözleşmesi, Ticari temsilciler-Ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları, Havale, Saklama sözleşmeleri, Kefalet sözleşmeleri, Kumar ve Bahis, Ömür boyu gelir ve ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, Adi ortaklık sözleşmesi.
Sözleşmelerin veya bazı sözleşme maddelerinin; genel işlem koşullarına aykırılık, aşırı yararlanma, sözleşme konusunun emredici kurallara- kişilik haklarına- kamu düzenine ve ahlaka aykırı veya imkansız olması, muvazaa, irade sakatlıkları (hata-hile-korkutma) nedeniyle geçersizliği ileri sürülebilir. Yine sözleşmelerden doğan borcun ifa edilmemesi, geç ifa edilmesi, ayıplı ifası vb. nedenlerle oluşabilecek zararlar da BK'nuna göre dava edilebillir.

KİRA HUKUKU

Kira sözleşmeleri, Borçlar Kanunu ile düzenlendiğinden kira ilişkisinden doğacak ihtilaflarda bu kanun hükümleri uygulanacaktır. İlaveten, belediye teşkilatı olan yerler ile iskele, liman ve istasyon taşınmazlarına 6750 Sayılı GKHK' un ilgili hükümleri de uygulanacaktır.
KİRALANANIN TAHLİYE DAVASI
Tahliye Sebepleri Nelerdir?
-Kiraya Verenden Kaynaklanan Tahliye Sebepleri:
1-Kiraya verenin konut gereksinimi nedeniyle tahliye
2-Kiraya verenin işyeri gereksinimi nedeniyle tahliye
3-Yeni malikin konut veya işyeri gereksinimi nedeniyle tahliye
4-Kiralananın yeniden inşa veya imarı sebebiyle tahliye
-Kiracıdan Kaynaklanan Tahliye Sebepleri
1-Yazılı tahliye taahhüdü sebebiyle tahliye
2-İki haklı ihtar sebebiyle tahliye
3-Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin oturmaya elverişli konutunun varlığı sebebiyle tahliye
Bu saydıklarımızın yanı sıra; akde aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle de tahliye davası açılabilir. Ayrıca kiracının, kira bedellerini ödememesi nedeniyle icra takibi başlatılarak; ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük yasal süresi içinde kira borcunu ödemeyen kiracı aleyhine tahliye davası açılabilir.
KİRA TESPİTİ VE KİRA BEDELİNİN ARTTIRIMI DAVALARI
Taraflar yenilenen döneme ilişkin yeni kira bedeli hususunda anlaşma sağlayamazlarsa, kira tespiti davası açmak zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir. Ancak mahkemenin vereceği tespit kararı ve belirlenen yeni kira bedelinin, yeni kira yılında uygulanabilmesi için kiraya verenin iki koşuldan birini yerine getirmesi gerekir: Yani ya, yeni kira döneminin başlamasına en geç otuz gün kala tespit davasını açmalı ya da aynı süreye uyarak kira bedelinin artırılacağını yazılı olarak kiracıya bildirmelidir.

*HAKSIZ FİİLLERDEN DOĞAN BORÇLAR

Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Hakim, bu kapsamda talep edilen tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.
Kusursuz Sorumluluk Halleri;
Hakkaniyetin gerektirdiği hallerde ve niteliği itibariyle tehlike yaratan bir girişimde bulunan kimsenin kusurlu olmasa dahi zarardan sorumlu tutulması öngörülmüştür. Kusursuz sorumluluk halleri şunlardır:
.Başkalarını çalıştıranların sorumluluğu
.Ev başkanlarının sorumluluğu
.Hayvan idare edenlerin sorumluluğu
.Bina ve diğer eser maliklerinin sorumluluğu
.Taşınmaz malikinin sorumluluğu
.Tapu sicilinin tutulmasından doğan zarardan devletin sorumluluğu

HAKSIZ FİİL NEDENİYLE MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Kanunumuzda adam öldürmesi, bedensel zararlar ve haksız yarışım hallerinde maddi zararın kapsamı özel olarak düzenlenmiştir.

Ölüm Halinde Maddi Zararın Kapsamı;
-Gömme giderleri,
-Tedavi giderleri ve çalışmamaktan doğan zararlar,
-Yardımdan yoksun kalmaktan doğan zararlar.

Bedensel Zarar Halinde Maddi Zararın Kapsamı
-Tedavi giderleri,
-Çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybedilmesinden doğan zararlar,
-Ekonomik gelişmenin zorlaşmasından doğan zararlar,
-Geçici ödemeler.

Haksız Yarışım (Rekabet) Halinde Maddi Tazminat
İyiniyet kurallarına aykırı hareketler, yanlış ilanlar gerçeğe aykırı haberler nedeniyle müşterileri azalan veya müşterilerini kaybetmek tehlikesiyle karşılaşan kimse, bu fiillere son verilmesini ve aykırı harekette bulunan kimse kusurluysa zararının ödenmesini isteyebilir. Bu hüküm, ticari işletmeyle ilgili olmayan serbest meslek mensuplarının veya Ticaret Kanununa tabi olmayan esnafın haksız yarışımlarında uygulanacaktır.

Manevi Tazminat
Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık, manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.

*SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDEN DOĞAN BORÇLAR

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME DAVASININ ŞARTLARI
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle bir davanın açılabilmesi, bir iade borcunun doğması için;
-Bir kimsenin malvarlığında bir çoğalmanın (zenginleşmenin) meydana gelmesi,
-Bu zenginleşme karşısında diğer kimsenin malvarlığının fakirleşmesi,
-Davacının fakirleşmesi sonucu davalının zenginleşmiş olması,
-Zenginleşmenin haklı bir sebep olmaksızın meydana gelmesi gerekmektedir.
Haklı bir sebep olmaksızın zenginleşme halleri; hukuki sebebin geçerli olmaması ve borç olmayan şeyin ödenmesi, hukuki sebebin gerçekleşmemiş bulunması veya hukuki sebebin ortadan kalkması şeklinde gerçekleşebilir.
Haklı bir sebep olmaksızın zenginleşen kimse iyi niyetli ise geri isteme zamanındaki zenginleşmesi nispetinde iadeyle yükümlüdür. Kötü niyetli ise iade borcu zenginleşmenin tamamını kapsar.


Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın.